10x Ozon Terapisi

Son teknoloji cihazlar sayesinde 10 seanslık uygulamayı tek seansta sağlayan bu terapi, mucizevi etkilerinin yanı sıra maksimum zaman tasarrufu da sağlar. Kandaki oksijen seviyesini yüksek seviyelere çıkararak bütünsel bir doku yenilenmesi başlatan Ozon Terapisi, sağladığı enerji ve canlılık sayesinde vücutta doğal bir doping etkisi yaratır.
Ozonla zenginleştirilmiş kan hücreleri, metabolizmayı yenileyip bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu özellikle grip ve diğer viral hastalıklara karşı korur.
Ozon, insan sağlığı üzerinde yan etki göstermediği, antibakteriyel ve antioksidan özellikler taşıdığı için su ve gıda maddelerinin arındırılmasında olduğu gibi, tıp alanında da uzun yıllardır ekipmanların dezenfeksiyonunda yaygın şekilde kullanılmaktadır.

İçindekiler
10x ozon terapisi

Ozon Terapisi Nedir?

Ozon terapisi, tıbbi ozon gazının vücuda çeşitli yollarla verilerek tedavi amaçlı kullanıldığı destekleyici bir yöntemdir. Ozon, üç oksijen atomundan oluşan güçlü bir gazdır. Vücutta bağışıklık sistemini uyarıcı, dolaşımı artırıcı ve mikrop öldürücü etkileriyle bilinir.

Bu tedavi yöntemi genellikle oksijenin özel cihazlarda ozona dönüştürülme ile hazırlanır. Damar yoluyla, cilt altına ya da bazı durumlarda ağızdan uygulanabilir.

Ozon, dokulara daha fazla oksijen taşınmasını sağlayarak hücre yenilenmesini destekler. Ayrıca vücutta iltihapla savaşan sistemleri harekete geçirerek bazı hastalıkların semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Kronik yorgunluk, bağışıklık zayıflığı, bazı enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar gibi durumlarda destekleyici olarak kullanılır.

Ozon Terapisinin Faydaları

Oksijenin yüksek enerjili bir formu olan ozon, çeşitli sağlık sorunlarında tamamlayıcı olarak kullanılabilir. Peki ozon terapisi ne işe yarar? İşte en bilinen faydaları:

  • Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Ozon terapisi, vücuttaki savunma sistemini aktive eder. Enfeksiyonlara karşı direnci artırır. Sık hastalanan kişilerde bağışıklık desteği sağlar.
  • Vücudu Temizler ve Toksinleri Atar: Ozon, hücrelerin daha iyi oksijen almasını destekler. Bu da metabolizmanın hızlanmasına ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
  • Kronik Yorgunluğu Azaltır: Sürekli yorgunluk hissi yaşayanlarda enerji seviyesini artırabilir. Vücudun oksijenlenmesini artırarak daha dinç hissetmeyi sağlar.
  • Cilt Sağlığını Destekler: Ozon tedavisi, cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine yardımcı olabilir. Ciltteki oksijen dolaşımını artırarak yaşlanma belirtilerini geciktirebilir.
  • İltihaplanmayı Azaltır: Romatizma ve eklem ağrısı gibi durumlarda destekleyici tedavi olarak kullanılabilir. Ozon, iltihap üzerinde yatıştırıcı bir etki gösterebilir.
  • Dolaşımı İyileştirir: Kan dolaşımını artırarak organlara daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Bu durum damar sağlığı açısından önemlidir.
  • Yaraların İyileşmesini Hızlandırır: Özellikle diyabet hastalarında görülen iyileşmeyen yaralarda olumlu etkiler gösterebilir. Ozon, bölgesel kan akışını ve oksijenlenmeyi artırarak hücre yenilenmesini destekler.

Ozon Terapisi Nasıl Uygulanır?

Ozon terapisi, hastanın ihtiyacına göre farklı yöntemlerle uygulanabilir ama en yaygın yöntem damar yoluyla yapılan uygulamadır. Bu yöntemde hastadan bir miktar kan alınır, bu kan ozonla karıştırılır ve tekrar hastaya geri verilir. Bu işleme “majör ozon tedavisi” denir ve en sık tercih edilen uygulama şeklidir. Bunun dışında ozon gazı doğrudan eklem içine, kas içine veya cilt altına da enjekte edilebilir.

Bazı durumlarda ozonlu su ya da ozonlu yağ da tedavi amaçlı kullanılır. Uygulama süresi genelde 15 ila 30 dakika arasında değişir ve seanslar haftada birkaç kez olacak şekilde planlanabilir. Seans sayısı ve uygulama şekli, hastanın genel durumu ve tedavi amacı doğrultusunda hekim tarafından belirlenir. İşlem sonrası genellikle günlük yaşama hemen dönülebilir, ciddi bir yan etki beklenmez.

Hangi Durumlarda Ozon Terapisi Tercih Edilir?

Ozon terapisi, bağışıklık sistemini desteklemek ve vücutta oksijenlenmeyi artırmak amacıyla birçok farklı durumda tercih edilebilir. En sık kullanıldığı alanlardan biri kronik yorgunluk ve enerji eksikliğidir. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için sık enfeksiyon geçiren kişilerde destekleyici tedavi olarak uygulanabilir.

Romatizmal hastalıklarda, eklem ve kas ağrılarını hafifletmek amacıyla da tercih edilir. Diyabet gibi kronik hastalıklarda, dolaşımı artırarak iyileşmeyi desteklemesi için kullanılabilir. Ozon tedavisi ayrıca iyileşmeyen yaralar, özellikle diyabetik ayak yaralarında olumlu etkiler gösterebilir.

Antioksidan etkisi sayesinde yaşlanma karşıtı uygulamalarda da yer bulur. Cilt sağlığını desteklemek ve ciltteki bazı iltihaplı durumları hafifletmek için yağ ve su formları tercih edilebilir.

Ozon, virüs ve bakteri gibi mikroorganizmalar üzerinde öldürücü etkiye sahip olduğu için bazı enfeksiyonlarda yardımcı yöntem olarak kullanılabilir. Ancak tüm bu durumlarda ozon terapisi mutlaka doktor değerlendirmesi ile ve uygun tedavi planı içinde uygulanmalıdır.

Ozon Terapisi Kimlere Uygulanmaz?

Ozon terapisi bazı kişiler için uygun değildir ve bu durumlarda kesinlikle uygulanmamalı. En başta, gebeler üzerinde yeterli çalışma olmadığı için hamilelik sürecinde ozon tedavisi önerilmez. G6PD enzimi eksikliği olan kişilerde ciddi yan etkiler görüleceği için bu hastalara kesinlikle uygulanmaz.

Tiroid bezinin aşırı çalıştığı (hipertiroidi) durumlarında da ozon terapisi riskli olabilir. Kontrolsüz tansiyon hastaları ya da kalp ritim bozukluğu yaşayan kişilerde dikkatli olunmalı ve hekim kararı olmadan uygulanmamalı.

Kanama bozukluğu olan hastalar veya kan sulandırıcı ilaç kullananlar da bu tedaviye uygun değildir çünkü ozon bazı durumlarda damar duvarlarını etkileyebilir. Ayrıca ciddi kansızlık, akut inme, kafa içi kanama geçmişi gibi durumlarda da ozon tedavisinden uzak durulmalıdır. Ozon gazına ya da tedavi sırasında kullanılan malzemelere karşı alerjik reaksiyon öyküsü olanlarda da kullanılmamalı.

Ozon Tedavisi Bilimsel Olarak Destekleniyor mu?

Ozon tedavisiyle ilgili bilimsel çalışmalar son yıllarda artmış olsa da, bu tedavi yöntemi tıp camiasında hâlâ tartışmalı bir konudur. Bazı araştırmalar, ozonun bağışıklık sistemi üzerinde uyarıcı etkisi olabileceğini ve dolaşımı artırarak doku yenilenmesini destekleyeceğini göstermektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve birçok tıbbi kuruluş ozon tedavisini resmi bir tedavi yöntemi olarak kabul etmemektedir. Çünkü yöntemin standardizasyonu, doz ayarı ve uygulama şekli hâlâ net olarak belirlenmiş değildir. Bununla birlikte, bazı ülkelerde ve kliniklerde ozon terapisi, tamamlayıcı tedavi olarak yasal çerçevede ve hekim kontrolünde uygulanmaktadır.

Özetle: Ozon tedavisi bazı durumlarda fayda sağlayabilir. Ancak bu faydalar kesinleşmiş ve her hastada geçerli kabul edilen bilimsel standartlara henüz tam olarak ulaşmamıştır.

Ozon Terapisi Yan Etkileri Var mı?

Evet, ozon terapisi bazı durumlarda yan etkilere neden olabilir. Her ne kadar genelde güvenli kabul edilse de, yanlış dozda ya da bilinçsizce uygulandığında istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. En sık görülen yan etkilerden biri uygulama bölgesinde geçici ağrı, hassasiyet ya da kızarıklıktır. Damar yoluyla yapılan uygulamalarda baş dönmesi, halsizlik veya mide bulantısı gibi geçici şikayetler görülebilir.

Nadiren de olsa baş ağrısı ya da nefes darlığı gibi belirtiler oluşabilir. Ayrıca ozonun yüksek dozu hücrelere zarar verebilir, bu nedenle dozu mutlaka uzman hekim belirlemelidir. G6PD enzimi eksikliği olan kişilerde ciddi yan etkiler oluşabilir ve bu kişilere ozon terapisi uygulanmamalı. Tedavi sırasında kullanılan malzemelere karşı alerjisi olan kişilerde de beklenmeyen reaksiyonlar meydana gelebilir.

Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

Ozon terapisi, destekleyici tedavi olarak birçok hastalıkta kullanılabilir ancak her zaman tek başına bir tedavi yöntemi değildir. En sık kullanıldığı hastalıklardan biri kronik yorgunluk sendromudur, çünkü ozon vücuda oksijen desteği sağlayarak enerji seviyesini artırabilir.

Romatizmal hastalıklar, özellikle eklem ağrısı ve iltihaplı durumlar, ozonun antiinflamatuar etkisinden fayda görebilir. Diyabetik ayak yaraları gibi iyileşmeyen kronik yaralarda ozon tedavisi dolaşımı artırarak doku onarımına katkı sağlayabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, vücudu enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirmek için uygulanabilir.

Virüs ve bakteri kaynaklı enfeksiyonlarda, özellikle antibiyotiklerin yeterli olmadığı durumlarda tamamlayıcı yöntem olarak tercih edilebilir. Migren ve baş ağrısı yaşayan hastalarda da bazı olumlu sonuçlar bildirilmiştir. Ayrıca fibromiyalji, bel-boyun fıtığı, kan dolaşım bozuklukları, sedef hastalığı ve bazı cilt problemlerinde destekleyici olarak kullanılabilir.

Kanser tedavisi gören hastalarda bağışıklık desteği amacıyla tercih edilse de, ozon tedavisi kanseri tedavi etmez.

Kaç Seans Uygulanmalı?

Ozon terapisi genellikle 4 ila 10 seans arasında uygulanır ancak bu sayı hastanın durumuna göre değişebilir. Hafif şikayetlerde 4–6 seans yeterli olabilirken, kronik hastalıklarda 10 seans ve üzerine çıkılabilir.

Seanslar genelde haftada 1 veya 2 kez uygulanır, bazı durumlarda haftada 3 seansa kadar çıkılabilir. Tedaviye başlanmadan önce hekim, hastanın genel durumu ve şikayetlerine göre seans planını belirler. Bazı hastalarda ilk birkaç seansta bile olumlu etkiler hissedilir ancak kalıcı etki için önerilen tüm seansların tamamlanması gerekir. Özellikle bağışıklık sistemi desteği, dolaşım bozuklukları veya yorgunluk gibi durumlarda düzenli ve tam uygulama önemlidir.

Ozon Terapisi Fiyatları 2025

Türkiye’de 2025 yılında ozon terapisi fiyatları seans sayısına, uygulama yöntemine göre değişiklik gösterir. Kesin rakam için kliniklerle doğrudan iletişime geçilmesi önerilir.